18.03.2013

Ben daha çok küçükken;

Küçüğüm..

İlkokul yılları.. Belkide daha ilkokula gitmiyorum bile..Oturduğumuz evin yakınlarında oynamak için can attığım iki salıncak, kaydırak, tahteravalli ve birde barfiks grubundan oluşan bir çocuk parkı var. Evimiz parkın tam karşısındaki sokağın sonlarına doğru...

Parka gidiyorum, üzerimde elbise var, beyaz elbise hemde (Elbisemle gurur duyuyorum çünkü kendi etrafımda hızla döndüğümde havalanan etekleri balerin kıyafeti gibi oluyor.) Elbisemi o kadar çok seviyorum ki birde yanında kırmızı çantam var sanki çevremdeki kimsenin bu kadar güzel elbisesi yok!

En sevdiğim şey salıncaklara binmek parkta. Şimdi bile sallanan birşeylere bakamayan benim, o zamanlarda da başım dönüyor salıncağa bindiğimde, midem bulanıyor..Ama hızlı, daha hızlı, çok hızlı sallanmaya bayılıyorum..

Yine salıncağa bineceğim, ama salıncaklar dolu. Her bir salıncağın başındaysa birkaç çocuk var binebilmek için sıra bekleyen. Nefret ederim beklemekten ki o zamanlar daha da nefret ediyorum. Hiç değişmemiş huyum. Eve gidip mavi renkli, atlaya atlaya ipince olmuş ipimi alıyorum, barfikslere kendim için salıncak kuruyorum. Çok gururluyum! çünkü diğer çocuklar amele gibi sıra beklerken ben kendi yaptığım salıncakta hızlı hızlı sallanıyorum. Hemen etrafıma birkaç çocuk geliyor, "Bizde binelim mi bizdeee?" diye yalvarıyorlar. Benimse mutluluktan gözüm hiçbirşeyi görmüyor. Daha da, daha da hızlanıyorum.. Ama tepe noktadayken çürük ip kopuyor. Dizimi parkı çevreleyen kaldırım taşlarına çarpıyorum.. Kıpkırmızı kan fışkırıyor dizimden. Beyaz elbisem kan içinde, arkamda mahallenin çocukları evin yolunu tutuyorum. Çocuklardan biri "Çok kanıyor" diye dizimin halini gösterene kadar ne acımı hissediyorum, ne ağlıyorum. Ne zaman elleriyle beni gösteriyorlar, o zaman feryadı basıyorum.

Bugün, geriye kapı açan annemin neye uğradığını şaşırmış hali, dizimdeki yarığa sürdüğü tendürdiyotun keskin kokusu, elbisenin leğende basıldığı suyun kıpkırmızı hali, birde annemin, "Çürük ipten saıncak yapmış, mahallenin tüm çocukları peşinde,kan içinde eve geldi" diye anlattığı anısı kaldı o günün.

Büyüdüm..

Şimdi görüyorum ki ne zaman sevinsem, ne zaman başkalarının imrenerek baktığı, gurur duyduğum, çok ama çok mutlu olduğum birşey yapsam, tam en tepe noktadayken kopuyor ipim. Kan revan içinde kalıyorum en sevdiğim elbisemin içinde. Parmaklar beni gösterene kadar acımı içime atıyorum, ne zaman ki birisi yarama dikkat çekecek olsa, işte o zaman kendimi hiç tutamıyorum....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder